Sosyal Medya

Hipnozla Tedavi

Hipnozla Tedavi

Hipnoz olabilmek için hipnoz olmayı istemek yeterlidir.Ağrılar , şikayetler içinde boğulan kişi tıbbi hipnozla neşe,huzur,sevgi duygusuna kavuşabilir.

Hipnoz İçin Ön Bilgiler

Hipnoz bir telkinin kabul edilmesidir. Hipnoz ve trans birbirinden farklı kavramlardır.

Trans Nedir?

Odaklanmaktır.Hipnoz yapılmaz, olunur. Telkin kabul eden her durum hipnotik durumdur.

Hipnoz olabilmek için hipnoz olmayı istemek yeterlidir.

Hipnozun Bileşenleri

Hayal; Hayal bilinçaltının dilidir.

İnanç; Bir kişi neyin olacağına inanırsa, farkında olmasa da o yönde hareket eder.

Beklenti ve İkna; Bir kişiyi hipnoz edeceğinize ikna ederseniz, olma beklentisi artar.

Hipnozun Bileşenlerini Karıştırmak

Hayal + İnanç + Beklenti + İkna = Sonuç ( HİBİ)

Hayal inancı besler.

Bu ikisi,

beklenti ve iknayı doğurur.

Kişi hipnoz olacağına inanmalı , hipnotizöründe bu işlemi kolaylaştırma yeteneği olduğuna inanmalı.

Doktor kişiye hipnotize olabileceğini hayal ettirmeli. Kişi hipnoz olacağı beklentisi içine girmelidir.

Zihnimiz bir bilgisayar gibidir.Hipnozun amacı burada yerleşmiş virüsleri temizlemektir.

Ön Konuşma (Mayalama)Nın Amacı

Hipnozla ilgili korku ve yanlış algılamaları ortadan kaldırmaktır.

Hipnozun doğal bir durum olduğuna ikna etmek

« Kontrol daima danışanda mevcuttur » a ikna etmek

Zihin modeli ve hipnozun ne olduğunu anlatmak

Hipnozda Başarılı Olmak İçin

Korkularınız olmamalı.

Yanlış algı olmamalı.

Söylenenleri anlayan herkes hipnoz olabilir.

Normal zekalı herkes hipnoz olabilir.

Korku hipnozu engeller.

Değiştirmek istemediğimiz inançlar en derin hipnozda bile değişmez

Bilinçaltının koruyucu kısım en derin hipnozda bile aktif haldedir. Kişi yanan kibriti ellemez. Kişinin dünya görüşüne uymayan, kişinin istemediği telkini kişinin bilinçaltı otomatik olarak reddeder.

Hipnozda Kontrol bilinçtedir. İstemediği hiçbir şey çalışmaz. Telkinler ancak kabul edilebilirse bilinçaltına iner.Hipnoz uyku değildir. Uykuda telkin işlemez.

Bir bakıma hipnoz telkinin koruyucu kalkanı atlamasıdır.

Hipnozla İlgili Yanlış Kabuller

1. Yanlış inanç: Hipnoz oluşumunda hipnotistin gücü etkilidir. Kontrol her zaman danışandadır.

Verilen telkinlere uyup uymamak onun kontrolündedir.

Hipnoz halindeki bir kişi isterse telkinleri izlemeyebilir ama o zaman da hipnoz hali sona ermiş olur.

Yani sadece hipnotiste ait bir güç yoktur.

Hipnotistin gücü ikna etmekle sınırlıdır.

2. Yanlış inanç: Sadece belli insanlar hipnoz olur. Bazı insanların diğerlerinden çok daha güç

hipnoz olduğu gerçektir. Ama bunların hipnoz olma yeteneği azdır anlamına gelmez.Korkuyorlardır.

Anlamı muğlak telkinleri uygulamakta zorlanabilirler. Her şeyi analiz etme alışkanlığı vardır.

Değişime hazır değildir. Aslında değişmekten korkuyordur.

Bu etkenler anlaşılıp çözüldüğünde kötü danışan iyi hipnoz yapılan haline gelir.

3. Yanlış inanç: Hipnoz olanların zihni zayıftır.Her insan bir çok durumda farkında olmadan hipnotik durumlara girer. Hipnoz doğal bir durumdur. Hipnoz olabilen bir kişi aksine zihnini kontrol etme gücüne sahiptir. İstediğini yerine getirme gücüne sahiptir.

4. . Yanlış inanç: Hipnoz başladıktan sonra artık kişi durumunu kontrol edemez. Hipnoz karşılıklı bir güç paylaşımıdır. Müşteri hipnoza girmek istemezse, girmez.İçinde bulunulan koşullar önemlidir.

En eğilimli müşteri bile olumsuz koşullarda hipnoza girmeyebilir.

5. Yanlış inanç: Hipnozdaki kişi iradesi dışında bir şeyler söyler ya da yapar. Bir insanın inançları ve normal davranışları dışında davranması bilinen bir durumdur.Yani beyin yıkama diye bir şey vardır.

Ama tedavi ortamında bu tip koşullar oluşmaz. Yani bir insanı kontrol etmek mümkündür ama bu durumu yaratan koşullar hipnoz değildir.

6.Yanlış inanç: Hipnoz olmak sağlığınıza tehlike yaratabilir. Hipnoz sağlığı geliştirir,hayat kalitesini artırır.

7. Yanlış inanç: Hipnoz bağımlılık yapar. Bağımlılık bir ihtiyaçtır.

Hipnoz uygun kullanıldığında acı çeken bir kişiye son derece güçlü bir yardım aracı olarak kullanılabilir. Bu ihtiyaç devam ettiği sürece bir kişinin yararını gördüğü bir yönteme bağlanması doğaldır.

Self-hipnozu öğrenerek sürekli kullanması onu günlük streslerinden kurtulmakta büyük bir kolaylık sağlar.

8 . Yanlış inanç: Bir kişi sürekli hipnozda kalabilir. Böyle bir şey olmamıştır. Hipnotistin ilgisi kaybolduğunu anlayan her müşteri hipnozdan çıkar.

9 . Yanlış inanç: Bir kişi hipnozda bilinçdışı ya da uyku halindedir. Hipnoz uyku değildir.

Fiziksel yönden uykuyu andırır. Ama zihinsel yönden uyanıktır. En derin hipnozda bile dış gerçekliğe belli bir düzeyde uyum vardır.

Bazı kimseler hipnozda uyuduğunu zannedebilirler. Aslında burada olan, doğal ya da telkine bağlı olarak hipnoz seansının unutulmasından ibarettir. Bilinçaltı unutturma telkinlerini kabul eder.

10.Yanlış inanç: Hipnoz olmak için sıkıcı bir takım işlemlerden geçmek gerekir. Hipnoz oluşması için kalıplara bağlı bir törene gerek yoktur. Bir çok klasik hipnotik olay bu törenselliğin dışında oluşur.

Monoton ve törensel bir özelliği olan her türlü konuşma bir süre sonra dinleyende farklı etkiler oluşturmaya başlar. Dini ayinler, dansetmek gibi olaylarda birer hipnotik törendir. İnsan ritmi sever.Bilinçaltı için en tanıdık ses anne kalbinin ritmidir.

Bu nedenle her türlü ritmik olay ya da ses karşısında hipnoz olma eğilimi artar.

11. Yanlış inanç: Hipnoz olmak için gevşemek gerekir. Odaklanmak yeterlidir.

Hipnoz okurken, konuşurken ve bir çok farklı durumda oluşabilir. Gevşeme şart değildir.

Her gevşeme hipnoz değildir. Her hipnozda gevşeme yoktur.

12. Yanlış inanç: Hipnoz tedavi edicidir. Hipnoz sadece tedavi aracı değildir.

Bir çok değişik şekilde kullanılabilir.

Değişik amaçlara hizmet amacıyla kullanılır. Ama sağlık merkezlerinde tedavi edici etkisinden faydalanılır.

13. Yanlış inanç: Hipnozla geçmişte yaşanmış her şey hatırlanabilir. Hafızayı bilgisayarla karşılaştırma işi yanlıştır. Hipnozla yaş geriletmesi yapıldığında da anıların olumsuz duygu kısmı giderilir, affetme yaptırılır. Anıların acı taraflarının kişinin sağlığını olumsuz etkilemesinin önüne geçilir.

Hipnoz Seansı Öncesi, İndüksiyon Ve Sonrası

Seans Öncesi Bilgilendirme

Hipnoz, kişinin çevresel (dışsal) ve zihinsel (içsel) uyaranlardan belli bir süreliğine uzaklaşarak doğuştan varolan telkin alabilme yeteneğinin artırıldığı tamamen doğal zihinsel bir durumdur.

Doğaldır çünkü, herkes bilerek yada bilmeden birçok kez hipnozu yaşamıştır ama yaşadığının hipnoz olduğunu bilmez. Örneğin, televizyonda heyecanla bir film seyrederken dalmışsanız eğer, anneniz yada eşinizin seslenmelerini duymasınız bile, çünkü kısa bir süreliğine de olsa konsantre olmuş ve hipnoza girmişsiniz demektir.

Bir başka tipik örneği de yol hipnozu dediğimiz araba kullanırken sürücüde oluşan dalma halidir. Bu durumda bilinciniz, araba kullanma işini bilinçaltınıza devrederek güvenle yola devam etmenizi sağlarken siz bilincinizde çok farklı şeyler düşünürken bir bakmışsınız ki hiç farkında olmadan eve gelip arabayı park etmişsiniz.

İşte bu örneklerin hepsi farkında bile olmadan değişmiş bilinç hallerinizdir. Bundan dolayı hipnozu “ değiştirilmiş bir bilinç halidir ” diye kısaca tanımlayabiliriz.

Hipnozda 3 İ Kuralı

Hipnozdan faydalanabilmek için öncelikle kişinin şikayetinden kurtulmayı mutlak kendi rızası ile istemesi gereklidir. Sonra hipnoz hakkında doğru bilgilere sahip olarak yönteme ve hipnoz vasıtasıyla bu şikayetinden kurtulabileceğine inanması şarttır. Ayrıca ihtiyacı olması en önemli unsurdur.

Son olarak da tedaviyi yapan hekimine güvenmesi ve kabul etmesi mutlak gereklidir.

Bu unsurlarla ilgili herhangi bir tereddüt kişinin hipnozdan yararlanmasını engelleyebilir ve hatta hipnoz çalışmaz.

Ayrıca diğer önemli bir unsur da hastanın telkin alma gücüdür.

Hipnoterapistin verdiği telkinleri alabilmesi tamamen kişinin kendisine bağlıdır. Kişi isteyerek, inanarak ve güvenerek telkinleri alır ve kabul ederse kolayca ve kısa sürede, iradi bir güçlük yaşamadan amaçladığı hedefe ulaşabilir.

Bütün bu unsurlar tedavinin başarısı için vazgeçilmez değerlerdir.

Hipnoz kişide değişimi en etkin, en hızlı ve en kalıcı şekilde gerçekleştiren bir yöntemdir.

İnsanın kendi kendini yönlendirme ve yenileme yollarından biri olan hipnotik konsantrasyonun bireysel bir istem olduğu ve kişinin isteği dışında oluşturulamayacağı akıldan çıkarılmamalıdır. Yani hipnoz sadece ve sadece siz isterseniz oluşabilecek bir yoğunlaşma ve konsantrasyon halidir.

Bir kendinden geçme, bir bilinçsizlik hali, beyin yıkama, istem dışı yönlendirme veya hükmetme gibi durumları içermez. Çünkü hipnoz aslında kişinin kendi kendine yaptığı bir şeydir. Hipnoterapist burada sadece kişiye nasıl hipnoza gireceğini öğreten ve tedaviyi yönlendiren bir öğretmen gibidir.

Beyin hipnozu öğrenir, tıpkı araba kullanmayı yada bisiklet sürmeyi öğrenmek gibi. Sonuçta kişi istediği için hipnoza girer istemezse girmez. Bu nedenle hipnoz beyinsel fonksiyonların çalıştığı, kişinin bilinçli olduğu kesinlikle bir uyku hali olmadan ve kişinin her şeyin farkında olarak kendi isteği ile oluşturduğu zihinsel bir süreçtir.

Bu yöntemle kişinin şahsiyetinin değiştirilmesi ve gayri ahlaki davranışlara yönlendirilmesi de mümkün değildir. Yani hipnoz altında normal yaşamında kabul edilenlerin ötesinde kişiye bir davranışı kabul ettirmek söz konusu değildir.

Özellikle iletişim kurulamayacak yapıdaki; zeka geriliği olan, bunamış yada konsantrasyon sağlayamayacak kadar ruhi problemleri olan kişilerde uygulanması mümkün değildir.

Düşünülen ve bilinenin tam tersine bilgi ve kültür yönünden zengin, olayın kendisinde başlayıp bittiğini süratle kavrayan zeki kişilerde hipnozun uygulanması daha çabuk ve kolay olmaktadır. Zayıf karakterli, kolay etki altında kalan insanlar daha kolay hipnoz olur düşüncesi de bu nedenle yanlış bir inanıştır.

HİPNOZ KONSANTRASYONUNU YAŞAYABİLMEK, KİŞİNİN HAYATI BOYUNCA ELDE EDEBİLECEĞİ EN BÜYÜK ŞANSLARDAN BİRİDİR.

Hipnozla tanışmış olmanın gerçekten de ne kadar büyük bir şans olduğu, hipnoz aracılığı ile sorunlarını çözmüş bir kişi olunduktan sonra daha iyi anlaşılabilir.

Çünkü hipnoz, eğer gerçekten ister, inanır ve güvenirseniz sorunlarınızın çözümünde rahatlıkla ve iradi güçlükler yaşamaya gerek kalmadan kullanabileceğiniz ‘ALTIN BİR ANAHTAR’ gibidir.

Kişi hipnoterapi seansları süresince bilinçaltı gücünü yani kendinde varolan fakat kullanmayı bilmediği içsel potansiyelini kullanmayı öğrenerek artık yaşamını istediği şekilde yönlendirmekte ve değiştirebilmektedir.

Evet gerçekten, günümüzde yapılan araştırmalar tüm hastalıkların % 70’ lere varan oranda psikosomatik kökenli olduğunu göstermektedir. Yani kişinin bozulmuş ruhsal durumunun veya kökleşmiş yanlış inançlarının, olumsuz duygularının hastalıklara neden olduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.

Durum böyleyken hekimlerin prensi olan İbn-i Sina’ nın da sözlerinde işaret ettiği gibi kendi bilinçaltımız aslında, ister fiziksel ister ruhsal veya zihinsel her türlü sorunun üstesinden gelebilecek bir gücü içinde barındırmaktadır.

Fakat kişiler, bu gücün farkında olmadıkları ve bunu kullanmayı bilemedikleri için sorunlarını kendi kendine çözemezler.

İşte bu noktada hipnoterapi devreye girer ve kişiye, bu içsel potansiyelini yani bilinçaltı gücünü kullanmayı öğretip kolayca hızla, etkin ve kalıcı şekilde sorunlarından kurtulup güçlü ve sağlıklı bir kişilik olarak yaşamını devam ettirmesini sağlar.

Seans Öncesi Görüşme

Hem hastada hem kendimizde beklenti oluşturulur; sadece hipnoz için değil, tüm tedaviler için yapılacak ilk şey hayal gücümüzü arttırıp zihinsel beklenti (mental expentancy) oluşturmak olmalıdır; başarıyı umarsan seni kimse durduramaz.

Zihnin en önemli kuralı;

Zihin neyi umarsa beden onu gerçekleştirme eğilimine girer.

Sürekli kötümser insanların başına hep kötü şeyler gelir. Başarıyı sürekli beklerseniz, onu hayalinizde canlandırırsanız sizi kimse durduramaz.. Bu nedenle kendiniz de bu beklenti içinde olmalısınız..

Peki bu beklenti ne zaman başlar? Hastayla ilk temasta başlar. İlk defa telefonda görüşürken yada ilk konuşmamız esnasında başlar.

Başarılı Hipnoz Seansının 3 Önemli Unsuru

1) Ön konuşma (pretalk / raport/mayalama)

En önemli parçadır, gerçekten çok önemli, hastanın doğru bilgilendirilmesi ve güven ilişkisinin oluşturulmasıdır.

Hastanın yanlış anlaşılmışlıklarını yada bilinenlerini ve korkularını gidermek. Hipnoz hakkında sahip olduğu her tür yanlış bilgi yada inanış kişide korku yaratır ve korku eşittir dirençtir. Hipnoza girme korkusu, neler ortaya çıkacağı korkusu vb, eğer hastanın hipnoza girme korkusu varsa yok edilir.

2) Hipnotik İndüksyon ve Terapi:

Bir çok teknik ve yöntem kullanılarak indüksyon (hipnoza giriş süreci) yapılır. Kişi derine (somnanbulism) alınır, zihinsel bedensel gevşemenin ardından bilinçaltı açılır ve tedavi edici telkinler uygun yöntemlerle verilir.

3) Seans Sonrası Telkin:

Gözlerini açtıktan sonra 90 saniye hala derin transtadır. Vurucu, ana telkinler tekrar edilir.

Zihinin iki farklı işleyiş bölümü vardır:

Bilinç ve Bilinçaltı.

Bilincin 4 Kısmı Vardır.

1) (A) Analitik parça,

Belli bir sorunu çözmek için değerlendirip çözümler arayan parçadır. Ne yapacağına karar verirken işleyen düşünen, analiz eden bölüm.

2) (R)Rasyonal parça,

Her yaptığına bir neden icat eden özellik, mantık aramak. Mantık bulamazsam zihinsel çalışmamın sağlığı bozulur. Bir insan yaptıklarına mantık bulamazsa psikiyatrik hasta sınıfına düşer, öteki her yaptığına bir neden bulur gerçek olması gerekmez, o zihin sağlıklıdır.

3) (TM) Temporary Memory,

Kaybolan hafıza, unutan parça bilince ait bir özelliktir, bilinç hemen unutur. Kısa süreli (geçici) hafıza da diyebiliriz.

4) (WP) Will Power,

Mental adrenalin, bir anda gelen güç, asla size bir davranışı değiştirme şansı vermez, bir anda gelen ani güç. Örn; bir sigara içicisi her gün kendini zorlar, bir gün bir içki sofrasında bir tane, bir nefes çekeceğim der sonra bir tane yakar ve sonra bir paket alır bir iki tane içersin, sonra paketi parçalarsın. WP iş başındadır, kendi kendine küfredersin. WP kolaylıkla davranışı değiştiremez, bir çok tedavi WP’ı kullanır. Buna irade de diyebiliriz.

Bilinçaltı(subconcious):

Ne olduğun ne olacağın işte burada yazılıdır, organik computer, gören, duyan, tadan, koklayan, hisseden bir video kamera. Doğduğun zaman bir program yoktur, her gün deneyimlerinle programlar yazılır.

(PM) Permenant memory, Hiçbir şey kokladığın, tattığın, gördüğün, duyduğun hiçbir şey silinmez hepsi yazılır yaşadığın, söylediğin, dokunduğun asla burada unutulmaz. Buna kalıcı hafıza da diyebiliriz.

Bilinç Altı İle İlgili Konular

Habits: Alışkanlıklar,

3 kategoridir; iyi, kötü ve alışkanlıkla kendiliğinden yanıt verdiğimiz davranışlar - otomatik olarak düşünmeden yaptığın şeyler - telefon çalmasına cevap vermek gibi…

Emotions: Duygular,

Duygusuz olamayız, duygularsız olamayız sorunların, insanların sorunlarının % 90’ ı duyduğu suçlulukla ilgilidir. Bilinçaltı tüm duygularımızın kaynağı ve yerleştiği yerdir.

Protection: Koruma,

Hayali yada değil farkı söyleyemez ama korur, bir hayale karşı korur, bir anıya karşı korur, baskılar, gizler bizim istemediğimiz gibi korur. Bilinçaltının kendine verdiği en önemli görev ne olursa olsun o, içinde bulunduğu varlığı korumaktır. Fobilerin kaynağında bu koruma yatar. Bir çok istemediğimiz alışkanlıkların kaynağında bilinçaltının kendine verdiği bu görev yatar.

Lazy: Tembeldir,

Bilinçaltı tembeldir. Bir kez bir inanç yerleşir sonra o inancı destekleyen bilgileri kabul eder. Bilinç bir gardiyan gibi bilinçaltını korur her bilgiyi içeri almaz.

İşte bu engellemeyi yapan bölüme (CF) Critical Factor diyoruz. Bilinç bilinçaltına sorar, ama BA tembeldir, bırak bunları gönder gitsin der. Ben uğraşamam, kendi içimde tuttuğum inançlarımla mutluyum ve bunlarla bugüne kadar bu kişiyi mutlu yaşattım der.

Bilinçaltına ulaşmanın tek yolu vardır . Hipnoz ile kritikıl faktörü by pass yapmaktır. Ama bu da yetmez ayrıca bilinçaltının kabul edeceği, seveceği bilgileri ona iletmeniz gerekir. Ben bunu sevdim bu çalışır, işte BA bunu söylerse değişim olur.

En küçük rahatsız edici telkin içeri alınmaz.

Hipnoz ile danışanın sorunlarının çözümü doğrultusunda bilinçaltına rahatlıkla etki edilir.

Hipnoz her zaman içimizde, yaşantımızın bir parçası, doğal olarak yaşadığımız bir durumdur.

Danışan güvendiği hipnotizör kendi faydası yönünde ne derse yapmalı, eleştirmemeli, kritik etmemelidir, doktora güvenmelidir.

Hastayla Sözleşme Yaptıktan Sonra Her Şey Çok Kolay Olur.

Hipnozun Anayasası

Hipnoz tedavisine gelen kişi aşağıdaki hipnozun anayasasını gönüllü olarak içine sindirmeli, onaylamalıdır.

Tıbbi Hipnozla iyileşmem için aşağıdaki maddeleri anladım ve onaylıyorum ve bu sözleşmeye uyacağıma söz veriyorum.

1. Hipnozun ne olduğunu anladım.

Hipnozun uyku olmadığını öğrendim. Hipnoz, bilincimi işe karıştırmadan yaptığım her türlü eylemdir. Hipnoz olmayı istiyorum ve terapistimin dediği her şeyi eleştirmeden,yargılamadan tüm gücümle yerine getirmeyi kabul ediyorum.

2. İyileşeceğime inanıyorum. Hipnoterapi ile iyileşeceğime inanıyorum. Bu konuda yeteri kadar bilgilendim. Sorunlarımın kaynağının bilinçaltında halledilmemiş duygular olduğunu anladım ve bu sorunlarımın hipnoterapi ile ortadan kalkacağına inandım. Terapistimin iyileşme amacıyla duygularıma ulaşmak için uygulayacağı her türlü tekniği peşinen uymayı kabul ediyorum. Bu duygulara ulaşma çalışmasının otomatikman hipnoz ortamını oluşturacağını öğrendim ve artık biliyorum.

3. Mucize beklemiyorum. Bugüne kadar iyileşmemiş bir sorunun hipnoterapi ile kısa sürede iyileşmesi mucize değil sadece doğru nedene doğru yöntemin uygulanmasıdır.

Tüm kalbimle iyileşeceğime inanıyorum ama bunu bir mucize olarak beklemiyorum. İyileşmenin de bir süreç olduğunu kabul ediyorum. Hipnoterapinin de diğer iyileştirme yöntemleri gibi, sabırla ve metodik olarak uygulanması gerektiğini biliyorum. Ama tüm diğer iyileştirme yöntemlerinden daha kısa sürede sonuç verdiğini biliyorum.

4. Bunu ben başaracağım. Hipnoz olmanın ve iyileşmenin tamamen bana bağlı olduğunu biliyorum. Kendi önümde engel olmamayı kabul ediyorum. Bu anayasada belirtilen iyileşme yönünde, iyileşmek için kendimin çaba göstermesi gerektiğini biliyorum. Terapistimin beni nasıl başaracağım konusunda, doğru yönlendireceğine inanıyorum ve güveniyorum.Terapistimin benim iyileşme sürecimde hangi kademelerden hangi yöntemlerin en uygun olacağını bildiğini peşinen kabul ediyorum ve onun tekniklerini (özellikle terapi esansında ) sorgulamıyorum. Sorgularımı terapi sonrasına bırakıyorum.

5. Sorunlar benim sorunumdur. İyileşmek için benden başka kimsenin değişmesini beklemiyorum. Tekrar ediyorum benden başka kimseden bana yardım etmesi için medet ummuyorum. Kimse için iyileşmiyorum. Sadece kendim için. Kendim için.

Ancak ben değişirsem iyileşeceğimi biliyorum, kabul ediyorum. İyileşmenin olayları ve kişileri yeni bir çerçeveden görmek olduğunu anladım.

6. Herkesi affetmeyi istiyorum ve kabul ediyorum

Bana acı ve üzüntü vermiş yaşayan ya da ölü her kim varsa peşinen affetmeyi istiyorum. Affetmenin ne anlama geldiğini anladım ve onaylıyorum. Başkalarının bana karşı uygunsuz ve yanlış davranışlarından dolayı kendimi cezalandırmaya son vermek istiyorum.Gerçek affı sağlamak için terapistimin göstereceği her türlü yöntemi uygulamayı peşinen kabul ediyorum.

7. Kendimi affetmeyi istiyorum ve kabul ediyorum.

Geçmişte yaptığım ve yanlış olduğunu düşündüğüm tüm yaptıklarımı affetmeyi ve pişmanlıklarımdan kurtulmayı istiyor ve kabul ediyorum. Yaptığım her şeyi onaylamak istiyorum. O zamanlar elimden gelenin en iyisini yaptığımı kabul etmek istiyorum.

8. Kendimi gerçekten değerli hissetmek istiyorum .

Bu dünyaya gelmiş her insanla eşit hak ve değere sahip olduğumu biliyorum ve böyle hissetmek istiyorum. Beni değersiz hissettiren tüm duygulardan kurtulmak için tüm olumsuz duygularımı temizlemeyi peşinen kabul ediyorum. Kimsenin benim değerimi biçemeyeceğini peşinen kabul ediyorum ve bu bakış açısına bilinçaltımın da ulaşmasını arzu ediyorum.

9. Geçmişimi onaylamak ve kabul etmek istiyorum .

Kendime karşı dürüst olmayı kabul ediyorum. Sorunlarımla her ne ise yüzleşmeye ve kabul etmeye hazırım. Geçmişteki her türlü samimiyetsizliğimi de samimi olarak kabul etmeye razı ve hazırım. Geçmişimde yaşadığım hiç bir olaydan dolayı utanç, pişmanlık, acı, üzüntü kin, öfke, kırgınlık hissetmemeyi istiyorum ve bu yönde çaba göstermeye hazırım.

10. Olumsuz duygularımla yüzleşmeye ve temizlemeye hazırım.

Tüm sorunlarımın kaynağının geçmişte birikmiş olumsuz duygular olduğunu anladım. Tüm bu duygularımı öncelikle kabul ediyorum. Duygularımı hissetmeyi istiyorum. Kendime bunu bir hak biliyorum.

Duyguları kolayca hissetmemenin de bir bilinçaltı koruma mekanizması olduğunu kabul ediyorum ama yine de hissetmeye hazırım. Ve bu yönde çaba göstereceğim. Duygularımdan kaçtıkça iyileşemeyeceğimi biliyorum. Tüm olumsuz duygularımı anlamak, bulmak ve boşaltmak arzusu ve kararlılığındayım.

Hipnoz Hangi Alanlarda Kullanılır

Eğitim Alanında

• Ders çalışırken güçlü bir konsantrasyon hali sağlama

• Ezberlemeyi kolaylaştırma, anlama, kavrama ve hatırlama becerisini artırma

• Sınavda oluşan heyecan, kaygı ve stres faktörlerinin kontrol altına alınması

• Okul korkusunun sonlandırılması

• Çalışma azmini, isteğini, şevkini artırarak güçlü motivasyon elde etme

• Dikkat ve konsantrasyonun uzun süre sürdürülmesi

• Programlı ders çalışmanın sağlanması

• Hedefe odaklanmanın sağlanması

• Ses, ışık, dağınıklık gibi fiziksel ortamın olumsuz etkilerinden öğrencinin izole edilmesi

• Özgüvenin ve verimliliğin sağlanması.

2. Kilo Sorunlarında

•İrade, iştah merkezi, sindirim sistemi üzerinde denetleme sağlayarak kilo verme

•Hipnozla beslenmeyle ilgili pek çok algınızı (açlık, sabırsızlanma, baş dönmesi,..) yeniden oluşturma ve beslenmenin düzenlenmesi

•Her yemekten daha az yiyerek doygunluk hissi oluşturma.

•Uzak durmanız gereken yiyeceklerden hiç zorlanmadan uzak durma

•Hipnoz, fazla kilo sorunlarında sağlıklı kilo vermenizi sağladığı gibi zayıflık sorununda da sağlıklı kilo almanızı sağlar.

 

3.Sosyal Fobide

4. Bağımlılıklarda; Sigara, alkol, oyun, internet vb. bağımlılıklarında

5. Depresyonda

6. Heyecan, kaygı, strese bağlı duygu durum bozukluklarında

7. Obsesif Kompülsif Bozukluklarda (takıntılı düşünce ve davranışlarda)

8. Cinsel Sorunlarda; Vajinusmus, Erken Boşalma, İmpotans (sertleşme sorunu)

9. İş ve Sanat Hayatında :

Stres kontrolünde, azim, motivasyon ve kararlılık temininde.

Yaratıcılığı teşvik etmede,

Uyku düzeni temini ile erken uyanma alışkanlığı kazandırmada

10. Ağrısız Doğumda & Tüp Bebek Sürecinde;

Doğal doğumla hiçbir doğum sancısı çekmeden doğumu gerçekleştirme

Tüp bebek tedavi sürecinde anne adayının süreçte derin rahatlaması, motivasyon ve uyumunun sağlanmasında.

11. Cerrahi Müdahalelerde Hipnoanestezi Olarak

12. Diş Operasyonlarında;

Diş çekiminden kanal tedavisine, protezin ağza uyumundan,Dişçi – koltuk- alet korkusuna dek

Bruksizm ( diş gıcırdatma ) sorununda

13. Alt Islatmada (Enürezis)

14. Tikler, Kötü Davranış Alışkanlıkları ve Fobilerde;

Tırnak Yeme, Saç Yolma, Parmak Emme, Göz Tikleri, Uçağa Binme Korkusu, Agarofobi, Karanlık Korkusu, Asansör Korkusu, Hayvan Korkusu vb…

15. Hukukta;

Eşkal tanımlamada, sanığın ifadesinde, ipucu eldesinde

16. Sporda;

Performans artırıcı olarak, programlı antrenman, azim-motivasyon-hedef-sabır temini

İyi alışkanlıkların kazanılmasında (kendine bakma, diyet, uyku düzenlemesi vb…)

Güçlü özgüven eldesi.

17. Ağrı Kontrolünde; Diş, baş, karın vb ağrılarda

18. Uyku sorunlarında; Uykusuzluk, düzensiz uyku, fazla uyuma vb.

 

19. Kekemelikte ve diğer konuşma bozukluklarında

20. Cilt sorunlarında; Siğil, deri döküntüsü, sedef vb. cilt sorunlarında

21. Siyasi ve askeri amaçlarla.

Sıgara Bıraakma Da Hipnoz

Günümüzde sigara içmenin gereksiz bir alışkanlık olduğu, sağlığa zarar verdiği ve kişiyi ikinci sınıf bir vatandaşa dönüştürdüğü kabul edilmektedir.

Herhangi bir nedenle olursa olsun, daha genç yaşlardan başlayarak kazanılmış bu alışkanlıktan kurtulmak yüzmilyonları ilgilendirmektedir. Gerçekten, sigara bırakıldıktan en geç beş gün sonra bedensel ihtiyaç sıfıra inmektedir. Çeşitli metot ve uygulamalar sigaraya son verme isteğine cevap vermeye çalışmaktadır.

Sigara ağırlıklı bir psişik alışkanlıktır. Bu alışkanlıktan kurtulmak isteyen kişi kendi özgür irade ve arzusuyla bırakmaya çalışır. Ne var ki bazen bu istek olumlu sonuçlanamaz. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde daha çok olmak üzere sigara ikram vesilesi olduğundan bireyi zorlamaktadır. Sigara, uyuşturucalarda görülen bağımlılık ve yoksunluk duygusu yapmaz. Aradaki bağ tamamen psikolojik ve biraz da fizyolojiktir. Sigarayı bırakmanın temel kuralı sigarayı bırakmaya karar vermekle başlar. Birey kendi iradesiyle de bırakabilir, ancak herkes bunu başaramaz. İşte o zaman bir aracıya, bir rehbere ihtiyaç vardır. Alışkanlığı zihninden silip atmada hipnoz iyi bir aracıdır, uygulayan ise kişinin istemini pekiştiren rehberdir.

Obezite Tedavisinde Hipnoz

Hipnoz yöntemleri doygunluk hissi oluşturur.

İnsanoğlu tatmin olmayı çok önemser.Günümüz insanı tatminsizdir. Bir çok kronik rahatsızlıkta bu faktör etkilidir. Şişman hastaya tatmin olması için aza kanaat etmesi telkini verilir. Bu durumdan zevk aldırılır. Kişinin doyarak değil duyarak doyması çok önemlidir.

Kilonun oluşmasında şu başlıklar önem kazanmaktadır.

A- Psişik yeme alışkanlığı,

B- Kullanılan ilaçlar nedeniyle açığa çıkan kilo,

C- Organik nedenlere dayanan beslenme kusurları,

D- Diğer nedenler,

A- Psikolojik yeme alışkanlığı, bedensel nedenlerin dışında kişinin sinirlenip, sıkılıp, heyecanlanıp, gerilip, yemekle rahatlama düşüncesiyle başlayan, doyma sınırını aşıp hastalığa dönüşen bir yaklaşımdır.

Günlük yaşantısındaki sorunları, eşi veya arkadaşıyla olan değişik sorunları tatminsizlik düzeyine erişince, daha çok hanımlarda karşılaşılan ve yeme eğilimine dönen, beslenme kusuru fazla kiloların sık rastlanan psişik örneklerini oluşturmaktadır. Sinirli gergin anlarda kişi sanki hınç alırcasına atıştırmaktadır. Bir türlü tokluk eşiğine erişilemez ve ne varsa yenilir. Kişinin ruh yapısı ve insan ilişkilerinden kaynaklanan kilo problemleriyle yüksek yüzdeyle karşılaşılmaktadır.

B- Kullanılan ilaçlara bağlı olan kilo problemleri; adından da anlaşıldığı gibi tedavi amaçlı ilaçların iştahı açması ve yeme eğilimini tırmandırması nedeniyle kilo oluşmaktadır. Bu tür kilolarda ilaç alımı kesildiğinde, kişiler büyük çoğunlukta eski hallerine dönebilmektedirler.

C- Organik nedene dayanan beslenme bozuklukları; şayet tıbbi tedavi sonucu ortadan kaldırılabiliyorsa, sorun hemen hemen çözümlenebilmektedir. Bu bölümde nedenleri biraz açacak olursak; özellikle metabolizmanın yeterince çalışmamasına bağlı, hormonsal dengedeki bozukluktan kaynaklanan beslenme sorunları, iştah ve irade merkezindeki kontrol bozuklukları, kalıtımsal nedenler, kadınlarda periodik dönemlerle ilgili sorunlar, hazım sistemi sorunları, bağırsak tembelliği gibi nedenler öne çıkmaktadır.

D- Diğer nedenlerden kaynaklanan beslenme bozukluklarını kısaca şöyle adlandırabiliriz: Mutfak alışkanlıkları, düzensiz yeme, hızlı yeme, yenilen yemek çeşitleri, ikram ve ısrarlar ön plana çıkmaktadır.

Nedeni ne olursa olsun doğal sebeplerden ve psişik alanlardan kaynaklanan kiloların verilmesi, kişinin istemine ve arzusuna bağlıdır. Kararlı bir kişi kendi özgür iradesiyle kendini yönlendirir ve kontrolü sağlayarak hedefe ulaşır. Günümüzde bu kolay olmamaktadır. Kişi çeşitli tanıtımlara bağlı olarak kendince kısa yolu seçmekte, kendine ve kesesine uygun bir rejimi uygulamaya başlamaktadır. Rejimin bittiği yerde yeniden eski hale gelinmesi veya yanlış ve kontrol dışı rejim nedeniyle bedensel ve ruhsal çözüntüler yaşanmaktadır.

Kilo ve beslenme ile şaka yapılmaz. Fazla kiloları olan bir kişinin önce sağlık kurumunda kontrolleri yapılarak aşırı kilonun nedenleri tespit edilmelidir. Kişiye uygun bir diyetle ve kişinin boy-kilo dengesine bağlı zayıflama takvimi hazırlanmalı; olay, uzman kontrolünde ve bilimsel olarak tamamlanmalıdır.

Doğrudan hipnozla zayıflanmaz. Hipnoz; sağlık kontrolleri yapılmış, zayıflaması gereken gönüllülere, bilinçli ve dengeli beslenme alışkanlığını kazanmasını sağlamakla, tüm yaşantısı boyunca bireysel kontrolü benimseten bir metot olarak düşünülebilir. Kişinin irade ve iştah merkezini yönetmesinde, kuralına uygun ve zamanında beslenmesinde, psişik yeme alışkanlığını denetlemesinde ve kilo verme dönemlerinde kalorili yiyeceklerden aldığı lezzet ve tat olgusu köreltmekte, hazım sistemi işlevlerinin hızlandırılması komutları yaptırıma dönüştürerek bütünüyle sanki süzülerek hedefe ulaşmasına destek olmaktadır. Hedefe erişen kişinin tüm yaşantısı sırasında self kontrolle dengeyi kurarak yaşam boyunca sağlıklı bir beden kazandırmaktadır.

Diğer metotlarla yapılan zayıflamalar geçici olmaktadır. Rejimin ve denetimin bittiği yerde kaybedilen kilolar tekrar alınmaktadır. Burada asıl olan kontrolün sağlanmasıdır. Bilinçli ve dengeli beslenerek sağlıksal ve estetik kayıplar vermeden sürdürülmesidir.

Hipnozun avantajı, kişinin bilinçli ve dengeli beslenmesini öğrenmesiyle başlar, psişik sorunların yemeğin ötesinde çözümlenmesi ile devam eder, diğer sorunların hipnoz altında önemsizleşmesiyle, kendi iradesiyle uygun diyete açlık çekmeden erişerek, lezzet ve tat dünyasına hükmederek ve nihayet yakma ve hazım sisteminin daha da hızlanmasıyla başarılmasıdır.

Başvuran kişilere yapılan iyi bir soruşturmayla hedef belirlenir. Standart hazırlama ve motivasyondan sonra ise, seanslara geçilir.

Stres Kökenli Hastalıklarda Hipnoz

Hipnoz stres azaltma da çok başarılıdır. Sinirsel tansiyon, gastrit gibi stres kökenli hastalıklarda da çok iyi sonuçlar alınmaktadır.

Eğitimde Hipnoz

Çocukların dikkat azlığı, unutkanlık,sınav kaygısı, öğretmen sevmeme, ders sevmeme gibi şikayetlerinde hipnozla çok güzel sonuçlar alınabilmektedir.

Ağrı Tedavisinde Ve Kronik Hastalıklarda Hipnoz

Ağrılar , şikayetler içinde boğulan kişi tıbbi hipnozla neşe,huzur,sevgi duygusuna kavuşabilir.

Hipnoz Öncesi

Hipnoz Sonrası

Tıbbi hipnozla verilen tellkinler,imajinasyonlar, kullanılan semboller(metaforlar) ve yaş geriletmesi gibi teknikler ile ağrılı hastalıklar kontrol altına alınmaktadır. Ağrının şiddeti , süresi azaltılmakta oluşturduğu ankisiyete, depresif hal giderilmektedir.

Bilinçaltı nasıl hastalığı oluşturdu ise kişinin karşılacağı hastalıkların şifaları da bilinç altının derinliklerinde mevcuttur.Allah her kuluna bu özelliği vermiştir.

Tıbbi hipnoz ile hastalığı,ağrıyı oluşturan sebebler,olumsuz duygu ve inançlar,düşünceler, onlarla ilgili görseller,işitseller,semboller,imgeler,simgeler bilinçaltından temizlenir.Bilinçaltının derinliklerindeki şifa reçeteleri açığa çıkartılır. Bilinçli zihnin ve bilinç altı zihnin gündemine taşınır. Bilnçaltı zihin ve bilinçli zihin bu şifa reçetelerini, şifa yöntemlerini talimat olarak görür ve uygular.Bir nevi yeniden formatlama yapılır.

Bilinç altındaki hastalıkla dolu bataklıklar gül bahçelerine çevrilir.

Kaygılar,korkular,değersizlik ve yetersizlik duyguları, öfke,kin,affetmeme gibi olumsuz duygular temizlenir.

Tıbbi hipnoz ile kişinin yeni modeli oluşturulur. İyimser,çoşkulu,hayat enerjisi dolu, esnek, şefkatli, sevgi dolu, şifa dolu,enerji dolu,geniş,derin,neşeli insan tipi.

Hipnoz Hangi Alanlarda Kullanılmaz

Psikotikler, şizofrenler,İleri nevrotikler, deliryumlular ,alzaimerliler , mental retardasyonlular, aşırı yaşlılar, alkol ilaç intoksikasyonu olanlar, intihar eğilimi olan klinik depresifler.

Hipnozla Tedavi Olmak İsteyenler İçin Kolay Hipnoz Olma Rehberi

1.       Hipnozu anlamak: Hipnozun ne olduğunu ve ne olmadığını çok iyi anlayın. Hipnoz bir sihir

değildir. Sizin varlığınızın bir parçası olan zihninizi daha etkin kullanmayı öğrenmektir. Hipnoz, kendiliğinden oluşan doğal bir zihin durumudur İnsan ırkı var olduğu sürece , hipnoz vardı ve var olacak. Hepimiz, bu kendiliğinden oluşan zihin durumunu, bilmeden, farkında olmadan sürekli kullanırız. Örneğin, eğer bir TV programı ya da sinema filmi izlerken, tamamen seyrettiğinize dalmışsanız, büyük olasılıkla hipnoza girmişsinizdir.

Bu hipnoz ya da hipnoz benzeri durum annenizin ya da eşinizin sizi akşam yemeğine çağırmasını, size bağırana kadar, duyamamanıza neden olur..(Reklamcılar bunu çok iyi kullanır.TV programlarını sizi hipnoza sokmak için kullanıp, siz hipnoza girdikten sonra bilinçaltınıza telkinlerde bulunarak, sattıkları malı almanızı sağlarlar.) Hipnoz, kendiliğinden oluşan doğal bir zihin durumudur. Herkes bir çok kez hipnozu yaşamıştır. Bilerek ya da bilmeden. Bu doğal oluşan zihin durumunun tipik bir örneği otoyol hipnozu olarak adlandırdığımız, araba sürerken, sürücüde oluşan dalma halidir. Bilinçaltı yola odaklıyken bilinciniz farklı düşünceler arasında gezer ve sapacağınız kavşağı geçtikten sonra uyanırsınız.

2. İnanç İyileşeceğinize inanın. Hipnoz diğer tedavilere alternatif ya da yardımcı bir yöntem gibi sunulmakla birlikte başlı başına bir tedavi yöntemidir. Hem de çok güçlü bir tedavi yöntemidir. Bu nedenle bir deneme tahtası değildir. Amerikalıların dediği gibi trying is lying. Yani denemek yalandır. Bu nedenle “ bir deneyelim” yaklaşımını kesinlikle bir kenara koyun. İnanmak iyileşmenin yarısıdır. İyileşeceğinize inanmadan randevu almayın.

3. İyileşme arzusu Tüm kalbinizle ve benliğinizle, hipnoz olmayı değil iyileşmeyi isteyin. Bu istek sizin için kolaylıkla hipnoz olmanız için yeterlidir.

4. Kazanma arzusu Hipnoz olmak tamamen sizin arzunuza ve kontrolünüze bağlıdır. Terapist teknik direktördür. Taktikleri verir. Maçı oynayacak olan sizsiniz. Kazanma arzusunu taşırsanız kazanırsınız.

5. Sabır Tam olarak iyileşme inancınızı oluşturmadıysanız terapistinize öncelikle bunu söyleyin. İnanç sağlayıcı tekniklerle terapiye başlayın. Sadece, siz isterseniz iyileşirsiniz. İyileşmek için başkalarının ya da dünyanın değişmesini bekleyenlerdenseniz henüz hipnoz için hazır değilsiniz demektir.

6. Başarıya odaklanmak Daha önce denediğiniz tüm tedavi yöntemlerini ya da başarısız girişimleri bu tedavi sonucu için temel olarak almayın. Daha önce başarısız olmadınız. Başarmak için uygun yolu bulamadınız. Ama şimdi o yoldasınız. Zihnin 1 no;lu kuralı; zihin neyi umarsa onu gerçekleştirme eğilimine girer. Kötümser insanların başına hep kötü şeyler gelir. Başarıyı sürekli beklerseniz, onu hayalinizde canlandırırsanız sizi kimse durduramaz. Bu nedenle hem terapistiniz hem siz bu beklenti içinde olmalısınız..

7. Her sorun çözülebilir Çözülmesi zor sorun yoktur. Sadece çözülememiş sorun vardır. Sorunun uzun süredir çözülememiş olması uygun yöntem bulunduğunda kolayca çözülemeyeceği anlamına gelmez. Unutmayın bundan yüz yıl önce çözülmeyeceğine inanılan binlerce sorun, bugün çözülmüştür. Eğer insanlar bu sorunların çözülmeyeceğine inansaydı - herkes gibi- o zaman nasıl çözülmüş olurdu? Sorunları çözenler çözüleceğine inananlardır.

8.Yöntemi anlamak. Tedavi yöntemiyle ilgili anlamadığınız ne varsa tekrar tekrar sormaktan çekinmeyin. Hemen hipnoz olmak için acele etmeyin. Hipnozu ve tedavi yöntemini anlamak, iyileşmenin nasıl olacağını anlamak başlı başına iyileşmeyi sağlayan bir güçtür. Tedavi kısmı işin tören kısmıdır.

9. Samimiyet Kendinize karşı dürüst olun. Sorunlarınızla her ne ise yüzleşmeye hazır olun. Unutmayın her ne olduysa geçmişte oldu. Her ne olacaksa gelecekte olacak. Hem geçmiş hem de gelecek sadece hayallerimizdedir. Yüzleşmekten kaçtığımız her olay sorunu yaratan etkenlerdendir.

10. Hipnoz olduğuna ikna olmak Hipnoz olduğunuzu nasıl anlayacaksınız. Bunu hipnoz olmadan önce terapistinizden öğrenin. Hipnoz olduğunuza ikna olun. Olmadıysanız seans sırasında bunu sorabilirsiniz. Yani “ ben şimdi hipnozda mıyım ? “ diye sorabilirsiniz.

11. Sözleşmeye uymak Hipnoz siz ile terapist arasında yapılan bir sözleşmedir.

Terapist tüm bilgisini ve deneyimini sizi iyileştirmek için kullanırken sizde verilen talimatları aynen, eleştirmeden yerine getirmek için elinizden geleni yapacağınız sözünü vermelisiniz.

12. Güven. Terapistinize her konuda güvenmeden seansa başlamayın. Seans içinde terapistinize güven testi yapamazsınız. Böyle bir çaba hipnoz olmanızı engeller.

Kaynak: http://www.hekimzade.com/hipnoz.shtm